TR
BAĞIŞ YAP
TÜRK LİRASI

Peygamberimiz Ramazan Bayramı'nda Ne Yapardı?

Peygamberimiz Ramazan Bayramı'nda Ne Yapardı?
Ramazan Bayramını Peygamber Efendimizin sünnetlerine uygun şekilde kutlamak ister misiniz? Peygamber Efendimizin (S.A.V) bayram gelenekleri hakkında bilgi için tıkla!

İslamiyet’te dini bayramlar çok önemli ve özel bir yere sahiptir. Bayram, kelime anlamı olarak sevinç, neşe ve mutluluk günü demektir. Ramazan ve Kurban olmak üzere iki dini bayrama sahip İslamiyet’te her iki bayram da Hicretin ikinci yılından itibaren kutlanmaya başlanmıştır. Arapça'da Îdü'l-Fıtr, Ramazan bayramı demektir. Kur'an-ı Kerim'de adı geçen ve değerine vurgu yapılan yegâne ay olan ramazan (Bakara 185) ile ilgili olarak Hadis kaynaklarında Hz Peygamber Efendimizden (S.A.V) nakledilen, Ramazan ayının fazileti ile ilgili çok sayıda rivayet yer almaktadır. Peygamber Efendimizin Ramazan Bayramı günü ilk yaptığı şey namaz kılmak olmuştur ve bugün Ramazan Bayramı olarak kılmaktayız. Bayram namazının hükmü, Hanefi mezhebinde Cuma namazı farz olan kişilere Vacip, Şafii ve Maliki mezhebinde müekked (kuvvetli) sünnettir.

Peygamberimiz Ramazan Bayramı’nda Ne Yapardı?

Bayramlar, birlikte yeme içme ve ikramda bulunma günleridir. Peygamber Efendimizin Ramazan bayramı hadisleri hem ümmetine iki bayram hediyesi hem de bayramda neler yapılacağına dair mirastır. Peygamber Efendimiz (S.A.V) Medineye hicret ettiklerinde, medinelilerin İrandan alma Nevruz ve Mihrican bayramlarını kutladıklarını görünce bu günler nedir diye sordu. Medineliler, ‘biz cahiliyye döneminden beri bu günler de eğleniriz’ dediler. Bunun üzerine Hz Muhammed (S.A.V) "Allah size, o iki gün yerine daha hayırlı iki bayram vermiştir. Bunlar Ramazan ve Kurban bayramlarıdır " buyurmuşlardır. Peygamber Efendimiz, Ramazan Bayramı’nda akraba ziyaretlerine ağırlık verirdi. Yetimleri, kimsesizleri, yaşlıları, dulları ziyaret etme hassasiyeti gösterirdi. Peygamber Efendimizin ramazan bayramı ile ilgili hadisleri bize ne yaptığına dair ipuçları vermektedir. Savaşlarda şehit düşenleri, Cennet’ül Bâki yani Sahabe Mezarlığında metfun bulunan ashabını ziyaret edip rahmet okurdu.

peygamberimiz-bayram-namazi

Peygamber Efendimizin Bayram Sabahı Yaptıkları

Bir yılın koskoca bir ayını gündüzleri aç ve susuz oruçlu olarak geçiriyoruz. Müslümanlar sonunda bu zorlu ibadeti bitiriyor ve sevinçli bir güne, yeme-içmenin serbest olduğu zaman dilimine kavuşuyor. Peygamber Efendimizin (S.A.V) Ramazan bayramı ile ilgili sözleri birçok mutluluğa işaret etmektedir. Allah Resulü “Müminin oruçlu olduğunda iki bayramı vardır. Birisi iftar anında yaptığı bayramdır, ikincisi ise Rabbine kavuştuğu zamandır” buyurmuştur. Ramazan bayramı, bir ay boyunca Allah için tutulan orucun arkasından verilen bir genel iftar ziyafeti hükmündedir. Böyle toplu iftar gününde oruçlu olmak Allah'ın sembolik ziyafetine katılmamak anlamına gelir ki, bu doğru bir davranış olmaz. Yani oruç Ramazan’da bir ay farzdır, bayram günlerinde haramdır. Ramazan'da tutulan oruçlarla hem bedenini hem de ruhunu arındıran, aç insanların halini anlayan ve onlara yardım edenler destek oldukları insanlarla beraber bayram sevincini paylaşırlar. Peygamber Efendimiz (S.A.V) bayram sabahı genellikle gusül abdesti alarak temizlenirdi. Bayram sabahlarında toplu bir şekilde yapılan bayram namazlarına katılırdı. Bu namazlar genellikle camilerde veya açık alanlarda cemaatle kılınırdı.

Peygamber Efendimizin Bayram Namazı

Bayram, namazın kılınmasıyla başlar. Çünkü Sahabe-i Kiram'dan Bera bin Azib’den (r.a) rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber Efendimiz (S.A.V) "Bu günümüzde yapacağımız ilk şey namaz kılmamızdır" buyurmuşlardır. (Buhari, İdeyn 3, Müslim Edâhi 7) Peygamber Efendimiz zamanında Ramazan bayramı namaz ve öncesinde yapılan hazırlıkla geçerdi. Peygamber Efendimiz, Bayrama gitmeden önce iftar edeceğini ima eden bir hurma ya da şeker olur bir şeyler yiyip içerek namaza gitmeyi tavsiye etmiş ve kendisi de örnek olarak böyle yapmıştır. Hz. Muhammed (S.A.V) döneminde Ramazan bayramı sabahı camiye gidilirken başka bir yol, dönerken de başka bir yol tercih edilirdi. Yolu uzatmanın nedeni her adımda gelen sevaptan, ayrıca gittiğiniz ve döndüğünüz yerler mahşerde şahit ve şefaatçi olacaktır.

Peygamber Efendimizin Bayramda Ziyaretleri

Ramazan Bayramında sevgi ve merhamete muhtaç yetim, öksüz, garip ve kimsesizlerin kimsesi olup onları sevindirmek çok değerlidir. Zira bayramları anlamlı kılan, can taşıyan her varlığın bu iyilik ve güzellik ikliminden en güzel şekilde istifade etmesidir. Peygamber Efendimizin bayramda ziyaretleri kadar bayramın hürmetine küsler barıştırılır, dargınların gönlü alınır, büyükler ziyaret edilir, çocuklar hediyelerle sevindirilir, akrabalık ve dostluk bağları kuvvetlenir. Peygamberimiz (S.A.V) aile, akraba, arkadaş, yaşlı, hasta ve kabir ziyareti yapardı. Nitekim Peygamberimizin yaptığı her şey ümmetine bıraktığı uygulamalardır. Dolayısıyla, Ramazan bayramı günleri iman, sevgi, saygı, paylaşma ve sorumluluğa dayalı bir ilişkinin yeniden neşvünema bulduğu bereketli zamanlardır. Dil, ırk, renk, kültür, ülke ve coğrafyaları farklı; imanları, gönülleri ve duaları aynı milyonlarca Müslüman kardeşimizle aynı hissiyatı ve sevinci yaşamamıza vesile olan duygudaşlık günleridir. Diğer yandan gerek bireysel gerekse sosyal bağların giderek zayıfladığı bir dönemde bayramlarımız da anlam aşınmalarına maruz kalabilmekte, sıradan bir tatil gibi algılanabilmektedir. Bu nedenle bayramı tatil değil, ziyaret hal hatır sorma günleri olarak görmeliyiz.


Akraba ve dostları ziyaret etmek

Bayramlar aynı zamanda Rabbimize, kendimize ve en yakınımızda olanlara karşı sorumluluklarımızı hatırlatır. Bu sebeple başta anne ve babamızın rızasını kazanmak ve onların dualarını almak için bu müstesna vakitleri birer fırsat olarak görmek gerekir. Zira Peygamberimiz (S.A.V) “Allah’ın rızası anne ve babanın rızasındadır.” (Tirmizî, Birr. 3) buyurur. Ahirete irtihal etmiş olanları da hayırla, rahmetle ve dualarla anmak icap eder. Diğer taraftan bayram günlerini vesile kılarak kırgınlıklarımızı gidermek, akrabalarımızla bağımızı ve muhabbetimizi yeniden tesis etmek, bizler için en önemli önemli kazanım olacaktır. Nitekim Peygamber Efendimizin (S.A.V), “Her kim rızkının bol olmasını ve ecelinin gecikmesini istiyorsa, akrabasını görüp gözetsin.” (Buharî, Edeb, 12) sözüyle işaret buyurduğu nimetlere ve güzelliklere erişmenin yolu, akrabalarımızla aramızdaki bağı korumaktan geçmektedir. Dolayısıyla, Ramazan Bayramında öncelikle anne-babalarımızla, aile büyüklerimizle, akraba ve komşularımızla kurduğumuz gönül köprülerimizi güçlendirmek, bizler için son derece önemli bir iman ve kulluk sorumluluğu bilinmelidir.

Hastaları ve yaşlıları ziyaret etmek

Biz de Peygamber Efendimizin (S.A.V) hayatından örnek ve ışık alarak Ramazan Bayramı günlerinde özellikle içtimai ibadet olarak anne-baba ziyaretleri, akraba ve dost ziyaretleri, yetimlere, kimsesizlere, hastane veya evdeki hastalara, yaşlılara ziyarette bulunmalıyız. Peygamberimiz normal zamanlarda olduğu gibi bayramda da hastaları ve yaşlıları ziyaret etmiştir. Hz. Muhammed'in (S.A.V) hastaları ziyaret ettiğine ve onlarla ilgilendiğine dair birçok hadis ve rivayet bulunmaktadır. Bu ziyaretler, onun merhametinin ve insanlara olan derin sevgisinin göstergesidir. Hastalara yapılan ziyaretler sırasında dua etmek, onları teselli etmek ve moral vermek gibi davranışlar teşvik edilir. Günümüzde de eğer sağ iseler anneanne, babaanne, dedelerimiz başta olmak üzere, yaşlı ve hasta akrabalarımızı, komşularımızı ziyaret etmek büyük sevaptır. Ayrıca huzurevinde bir merhabaya, sıcak bir tebessüme hasret kalan yaşlılarımızı aynı şekilde hastane odalarında hal hatır sorulmayı bekleyen kişileri ziyaret edebiliriz.

Mezarlık ziyareti yapmak

Kabir ziyaretleri ve bu vesileyle ölümün hatırlanması ve orada yatanlardan ibret alınması dinimizin tavsiye ettiği hususlardandır. Kabir ziyaretleri normal zamanda Cuma günü bir önceki yani Perşembe veya bir sonraki yani Cumartesi günü yapılması tavsiye edilmiştir. Peygamber Efendimiz (S.A.V) Uhud şehitlerini Cuma sabahı ziyaret etmiştir. Ayrıca Allah Resulü (S.A.V) bayramda da savaşlarda şehit düşenleri, Cennet’ül Bâki yani Sahabe Mezarlığında medfun bulunan ashabını ziyaret edip rahmet okurdu. Mezarlık ziyaretleri ibret almak ve ölümü hatırlatmak için vardır. Ramazan bayramı veya kurban bayramı günleri ile arefe günleri kabir ziyareti yapmak şart değildir. Peygamberimiz (S.A.V) bir hadis-i şeriflerinde, “Mezarları ziyaret ediniz. Çünkü mezar ziyareti; ölümü hatırlatır” buyurmuştur. Kabir ziyaretinde namaz kılınmaz.

Diğer Yazılar

TÜM YAZILARI OKU