İDDEF Medreselerinde Edep ve Ahlak Hassasiyeti

İDDEF TV’ye konuk olan İDDEF Gine Eğitim Müdürü Ebubekir Souare, bir talebenin Mahmud Ustaosmanoğlu Külliyesi’nde bir gününün nasıl geçtiğini ilim ve edep ikilisinin nasıl bir bütün olduğunu anlattı. Ebubekir Souare’yı dinlerken, güzel ahlak, saygı, terbiye, haya, nezaket ya da daha geniş tarifiyle ruhun dine riayet eder yönde olması anlamlarına gelen edep kelimesinin önemi dikkat çekti. Peygamber Efendimizin (S.A.V) “Ben ancak güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim” ve Yunus Emre’nin “Girdim İlim Meclisine, Eyledim Kıldım Talep, Dediler İlim Geride, İlla Edep İlla Edep” sözleri akıllara nakşetti.

Mahmud Ustaosmanoğlu Külliyesi’nin Bölgeye Etkisi Nedir?

2009 yılından bu yana İDDEF’in ülkede eğitim çalışması yaptığını ifade eden, İDDEF Gine Eğitim Müdürü Souare, “Külliyemiz, Ginelilerin ve öğrencilerin durumunu değiştirdi. Çünkü burada uzak köylerden öğrenciler bulunuyor. Yatılı ve gündüzcü eğitimlerle birlikte talebeler hafızlık ve şer’i ilimler dersi alıyor. Tüm bunlarla birlikte Gine’de yeni bir nesil yetiştirmek istiyoruz. İslam ümmeti için gelecekte iyi bir örnek olsunlar” dedi.
   

Külliyede Talebenin Bir Günü Nasıl Geçiyor?

Mahmud Ustaosmanoğlu Külliyesi içerisindeki 2. Abdülhamid Han Camii ve İbn-i Battuta İlim Merkezi’nde iyi ve planlı bir müfredatın uygulandığını söyleyen Souare, “İyi organize edilmiş ve programlanmış bir müfredatımız var. Talebeler, sabah 04:00’te erkenden Kuranı Kerim okumak için uyanırlar. Öğrencileri saat 4’te uyandıran bir hocaları vardır. Abdest alıp mescide geçerler. Sabah namazına kadar Kuran müzakere ederler. Sonra namaz kılınır ve talebeler topluca yatakhanelerini düzenlemeye giderler. Bir hoca gözetiminde yatakhane ve çevresi düzenlenir. Sonra kahvaltı için yemekhaneye geçerler. Kahvaltıdan sonra öğrenciler külliyede toplanırlar. İlk önce bir talebe Kur’an-ı Kerim’den ayetler okur ve ders başlar. Sonra hocaları ahlak ve ilimin önemiyle ilgili bazı yararlı tavsiyeler verir. İlim alan öğrencinin edepli olması şarttır. Çünkü edeple ilim beraberdir. Edep olmadan ilim yetmez. İlim edeple beraberdir biri olmazsa diğeri olmaz” ifadelerini kullandı.

Souare, talebelerin gününü nasıl tamamladıklarını şu sözlerle anlattı:

"Hafızlık Sağlam ve Mükemmel Olur"

“Hoca derste ve camide nasıl oturulur, kıbleye nasıl dönülür, hocaya nasıl saygılı olunur gibi konuları da anlatır. Bu toplantı saat 08:00’e kadar devam eder. Sonra talebeler derslerine girerler. Her grup kendi dersine girer ve dersler başlar. Dersler saat 10:00’a kadar devam eder. Saat 10:00’da öğrenciler abdest almak yemek ve içmek için yarım saat dışarı çıkarlar. Sonra derslere dönerler ve saat 13:00’e kadar ders almaya devam ederler. Saat 13:00’te abdest almak için derse ara verilir. Saat 13:30’da öğle namazı kılınır. Öğle namazını hep beraber kılarız. Öğleden sonra hadis oturumu vardır. Bir hocaefendi, Riyazü’s Salihin kitabından öğrencilere veya topluma yönelik birkaç hadis Arapça okur ve onu Fransızcaya çevirir. 

Ardından öğrenciler öğle yemeği için yemekhaneye giderler. Sonra ikindiye kadar mola vermek için yatakhanede istirahat eder. İkindi namazına yarım saat kala uyanırlar, hazırlanırlar ve ikindi namazı için camiye geçerler. İkindi namazından sonra dershaneye dönerek Kuranı kerimden ezberlediklerini gözden geçirirler. Akşam namazından önce bir ara vardır ve akşam namazına hazırlık yaparlar. Akşam namazından sonra Kuran’ı kerimi ezberlemeye dönerler. Başta da söylediğim gibi biz Kur’an-ı Kerimi ezberlemeye de odaklanıyoruz ki hafızlık sağlam ve mükemmel olsun. Bu nedenle talebenin zamanını boşa harcamasını değil zamanı kuranı ezberlemede kullanmasını istiyoruz. Bu yatsıya kadar devam eder. Yatsı namazından sonra öğrenciler oturup saat 22:00’ye kadar derslerini gözden geçirip ve sonra yatarlar.”